Bu Nasıl Adalet? Allah Adaletsiz Mi? İyilik Yapan Kafir ve Ateistlerin Durumu




İman En büyük cevhedir - Esad Coşan

"Ateist ve inançsız fakat çok iyi olan insanlar sonsuz cehenneme giderken, imanı olduğu halde kötülük yapan tecavüz eden, adam öldüren her türlü suçu işleyen kişilerin sonsuz cennete gitmesi nasıl bir adalettir?"


Bu soruda öncelikle kendisine iman ve İslam hakkında hiç bir bilgi gelmemiş, hiçbir peygamber gönderilmemiş, hiçbir şekilde İslam hakkında bir şeyler duymamış yahut tüm ömrü boyunca milyonlarca dolar ile fonlanan islamofobi yüzünden yalnızca kötü şeyler duyarak çevresi tarafından manipüle edilerek İslam'a karşı tamamıyla soğutulmuş ehli fetretin kast edilmediğini belirtmek gerekir. Zira onların durumu adalet gereği farklıdır. Farklı bir konudur ve bununla ilgili ayrıca bir yazı hazırlanması gerekir. Bununla ilgili yine internette ve YouTube'da çeşitli açıklama ve videolar mevcuttur. Blog sitemizde bununla ilgili ayrı bir yazı da mevcuttur. Bu soruda kastedilen bilinçli şekilde ateist olmayı İslam'a tercih eden, inkar eden, küfür üzere yaşayan sözüm ona sevgi pıtırcığı iyi insanlardır.


Bu soruyu soran kişi iman eden herkesin iman garantisi ile son nefeste imanla öleceğini zannediyor. Fakat peygamberler ve Allah dostları bile Allah'a son nefeste iman ile gidebilmek için dua etmişlerdir. Nasıl oluyor da iman edip hayatını iman ve İslam nizamına göre yaşamamış kişiler garanti olarak cennete gideceğini zannediyorlar? İmanlı olduğunu zannettikleri o kötü kişilerin birer münafık olmadığını nereden biliyorlar, onların direkt cennete gideceğini nasıl garanti ediyorlar?

 “Ey rabbim! Bana iktidar verdin ve bana rüyaların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada da âhirette de beni yönetip himaye eden sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni salih (iyi) kulların arasına kat!”

 Ey iman edenler! Allah’a karşı gereği gibi saygılı olun ve ancak Müslüman olarak can verin.

“...Şüphesiz ki (münâfıklar) namaza kalktıkları zaman, tembel davranırlar, insanlara gösteriş yapar ve Allah’ı da pek az zikrederler.” (Nisâ 4/142) 

Münafıkların özellikleri için Münafık kelimesinin üzerine tıklayıp detaylı okuma yapabilir, geçen ayetlerin en azından mealini okuyarak Kur'an'ı kerimde münafıkların toplumda yansımalarının nasıl olduğunu görebilirsiniz. Bakın bakalım münafıkların özelliklerinin yüzde kaçı o cennetlik gördüğünüz ahlaksız ve kötü müslümanların özellikleri ile uyuşuyor. (https://islamansiklopedisi.org.tr/munafik)

Yukarıdaki bağlantıdan seçilmiş kısa bir bölüm:

 <<<Bazı âyetlerde belirtildiği üzere münafıklar başlangıçta İslâm’ı benimsemişlerse de sonradan tekrar küfre dönmüşlerdir (meselâ bk. et-Tevbe 9/66, 74); bu sebeple iradeleri doğrultusunda kalpleri mühürlenmiştir (et-Tevbe 9/87; el-Münâfikūn 63/3). Bunlara ayrı bir isim verilmesi sadece dünyadaki toplumsal statüleriyle ilgili bir niteleme olup âhirette kâfirlerle birlikte kötü bir âkıbete mâruz kalacaklardır (en-Nisâ 4/140; et-Tevbe 9/68).

Çeşitli âyetlerde münafıkların psikolojik durumunun toplumsal hayata yansıyan görünüm ve etkilerine temas edilmekte, meselâ dış görünüşlerinin aksine onların her şeyden korktukları, özellikle savaştan endişe duydukları belirtilmektedir (et-Tevbe 9/56-57; Muhammed 47/20-21; el-Haşr 59/11-13; el-Münâfikūn 63/4). Yine onların cimri, yalancı ve kibirli oldukları (et-Tevbe 9/67; el-Münâfikūn 63/1, 5), gösterişe önem verdikleri, maddî menfaat için namaz kıldıkları, gerçekte ise dua ve ibadet hayatında isteksiz davrandıkları (en-Nisâ 4/142), ekini ve nesli (ekonomiyi ve kültürel hayatını) bozmaya uğraştıkları (el-Bakara 2/205), kötülüğü yaygınlaştırıp iyiliğe engel olmaya çalıştıkları (et-Tevbe 9/67), Allah’ı ve müminleri alaya aldıkları (et-Tevbe 9/65, 79), müslümanlara yardım edilmesini engellemeye gayret ettikleri (el-Münâfikūn 63/7), müminlere karşı kin besledikleri (Âl-i İmrân 3/119), kötü haberler yaydıkları (el-Ahzâb 33/57-60), günah, düşmanlık ve Hz. Peygamber’e isyan konusunda gizli faaliyetler yürüttükleri (el-Mücâdile 58/8; krş. en-Nisâ 4/108) ifade edilmektedir.

Medine döneminde yapılan savaşlarda ve diğer bazı olaylarda ortaya koydukları olumsuz tutum sebebiyle bazı kişilerin münafık olduğuna hükmedilmişti. Ancak bunların bir kısmının yakınları Müslümanlığı benimsemişti. Hz. Peygamber, toplumsal birliği sağlamak ve İslâm’a sempati duyan gönülleri incitmemek düşüncesiyle münafıkların cenaze namazını kılmak, onlar için dua etmek istemişse de nâzil olan âyetlerle bundan menedilmiş ve onlar için birçok defa dilese bile asla bağışlanmayacakları bildirilmiştir (et-Tevbe 9/80, 84; krş. Taberî, VI, 434, 439-440).>>>

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

Bu soruyu soran kişi imanlı görünen fakat her türlü pisliği yapan, her türlü suçu işleyen kişilere göstererek imandan ve İslam'dan soğuyor. Fakat Müslüman cemiyetini yalnızca kötülük yapan insanlardan ibaret gören bu dar bakış açısı ile elbette doğru değerlendirme yapamamış oluyor. İman sahibi olup ahlakta, takvada ve ibadette en zirve olan Allah dostlarını neden dikkate almıyor? Bunları örnek vererek böyle şahsiyetleri neden kendine rehber edinmiyor? Aynı şekilde inançsızlığı masum gösteren inançsız ama çok iyi insanlar var gibi bir düşünceyi önemsiyor. Bu tamamen şeytanın profesyonelce bir taktiğidir. Aynı kişiye sorsanız zengin olup parası ile binlerce kötülük yapan insanları göstererek paradan ve zenginlikten asla soğumaz. Zira insanların yapmış olduğu kötülüğün para ve zenginlikten ayrı bir şey olduğunu bilir. Hatta kendisinin zengin olduğunda onlar gibi olmayacağını binlerce iyilik yapacağını daha gül eder. Fakat nice zengin vardır ki nimetlerin güzelliği, imkanların bolluğu, gücün sarhoşluğu içerisindeyken şimdiki elde ettiği hayatı bir zamanlar hayal ettiğini artık hatırlamaz olur ve zenginliği başına bela olur. Aynı şekilde imanı ve İslam'ı Müslümanlardan ayırt edemeyen kişi bu dar bakış açısı ile şöyle düşünmez: "İman ettiğini söyleyen fakat sayısız kötülük işleyen insanlar yanlış yapıyorlar. Ben de iman ediyorum ve iman ile nasıl en iyi hale bürünülür bunu göstermek istiyorum. Amel ve ahlakımla bunu ispat etmek istiyorum!" demez.

Bu soruyu soran kişi Allah'ı hakkı ile tanımıyordur. Zira tanısaydı Allah’ın mutlak ve kusursuz adil anlamına gelen el'Adl İsmi Şerifi başta olmak üzere 99 Esmasından haberdar olurdu.
Allah'ı daha iyi tanımak onunu yüce kudretinden bir nebze daha haberdar olabilmek için şu bağlantıdaki videoları izleyebilirsiniz:

Allah'ın İsimleri

Yaratılış Delilleri:


Bu kişi iman etmenin değerini bilmiyor, iman etmeyen kişi ile iman edenleri aynı kefede değerlendiriyordur.

Hayatını inkar ile geçirmiş insanlar ne kadar iyi olurlarsa olsunlar ödüllerini bu dünyada varlıklarının yokluğa tercih edilmesi başta olmak üzere, onlara sunulan hayat ve hayatın içerisindeki sayısız nimet ile çoktan almış oluyorlar. Kıssalarda anlatılır ki bir adam 1000 yıllık ömründe 1000 yıllık ibadetine güvenerek Allah'ın rahmetinden değil amelinden ecir almak istemiş. Bu bin yıllık ibadeti ise yalnızca bir gözüne ancak denk gelebilmiş. İman eden ve hayatını 1000 yıl ibadet ile yaşayan bir adamın durumu buysa iman etmeyip hiç ibadet etmemiş kişinin durumu tabii ki de Allah'ın vermiş olduğu sayısız nimetler karşısında çok daha vahimdir. En fazla, "dünyanın en iyi insanı" olmakla kalır ve insanların onu takdiri ile biter. Zira insanların ne kadar vefasız olduğunu ve ne kadar çabuk unuttuğunu ise herkes biliyor.

Bu soruyu soran kişi yapılan işin matematiksel büyüklüğü ile onun ağır sonuçlarını eş tutuyor ve bu şekilde hüküm vermeye çalışıyordur. Adam öldürme işi 3 saniye süren, tecavüz etme işi birkaç dakika süren bir iş olabirken neden müebbet ceza verme ihtiyacı hissediyoruz? Demek ki olaylar büyüklükleri ile değil neticelerinin büyüklükleri ile değerlendiriliyor. İman etmemenin neticesi de bu örneklerdeki gibi çok ağırdır.
Şirk öyle bir cürümdür(suçtur) ki her bir mahlukun haysiyetine, şerefine, iman ve Allah'a olan itaatine tecavüzdür. İnkar görünen görünmeyen bütün alemlerde var olan, zerreden kürreye yaratılmış tüm varlıkları anlamsız, hikmetsiz, gayesiz ve başıboş olmakla itham etmektir. İman eden müminler başta olmak üzere Allah'a itaat eden canlı veya cansız her bir zerrenin iman ve itaatlerini tahkir edip hikmetsiz ve boş saymaktır. Bu tam bir narsizm, bir kibir ve enaniyet göstergesidir. Kalbinde zerre kadar kibir olan kişi ise cennete asla giremez.

Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

- “Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete giremez.”

Sahâbînin biri:

- İnsan elbise ve ayakkabısının güzel olmasını arzu eder, deyince şunları söyledi:

- “Allah güzeldir, güzeli sever. Kibir ise hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemektir.”

(Müslim, Îmân 147. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 26; Tirmizî, Birr 61)

Bir kişi dünya kanunlarına göre sene, 365 gün hesabı ile 1 dakikalık cinayetinde dünyada 7884000 dakika hapse mahkum ediliyor. Dünya cihetinde dahi 1 dakikalık cinayet bu şekilde ağır bir ceza ile cezalandırılıyorsa hayatını bir dakika küfür ile geçirmiş kişi o 1 dakika içerisinde var olan her bir varlığın her bir zerrenin her bir iman ve itaat sahibi mahlukatın hakkını katletmiştir. Varın siz tüm ömrünü inkar üzere geçirmiş kişinin Dünya nazarında ki cezasını hesaplayın. İşte bu yüzden kibri ile imansızlık sonucu sonsuz Cehennemi hak edecek bir suç işlemiş oluyor.

Üstad Bediüzzaman Said Nursî hazretleri diyor ki:
Elcevap: Sene 365 gün hesabıyla, bir dakikada katl, yedi (7) milyon sekiz yüz seksen dört (884) bin dakika hapis iktizası kanun-u adalet iken, bir dakika küfür bin katl hükmünde olduğundan, yirmi sene ömrünü küfürle geçiren ve küfürle ölen bir adam, kanun-u adaletle, elli yedi (57) trilyon iki yüz bir (201) milyar iki yüz (200) milyon sene, beşerin kanun-u adaletiyle hapse müstehak olur.

Elbette فِيهَآ اَبَدًا adalet-i İlâhî(ilahi adalet) ile veçh-i muvafakati(uygun tarafı) bundan anlaşılıyor. Birbirinden gayet uzak iki adedin sırr-ı münasebeti şudur ki:
Katl ve küfür, tahrip ve tecavüz olduğu için, gayre tesirat yapar. Bir dakikada katl, lâakal, zâhirî âdete göre, on beş sene maktulün hayatını selb eder, onun yerine hapse girer.
Bir dakika küfür, bin bir esmâ-i İlâhîyi inkâr ve nukuşlarını tezyif ve kâinatın hukukuna tecavüz ve kemâlâtını inkâr ve hadsiz delâil-i vahdâniyeti tekzip ve şehadetlerini reddetmek olduğundan, kâfiri, bin seneden ziyade esfel-i sâfilîne atar, خَالِدِينَ de hapseder.(Youtube Maksat114)

Bu soruyu soran kişi Allah'ın insanlara bu hayatta her şeyi vermek zorundaymış gibi ya da ahirette mutlaka cennete koymak zorundaymış gibi bir zorundalığı var zannetmektedir. Ancak kişi kendi küçük dünyasında kişisel mülkiyetine, kararlarına ve haklarına en ufak karışılmasında kızan kişi her şeyin sahibi maliki ve meliki olan Allah'ın istediği tasarrufta bulunabilme gücüne sahip olduğunu unutmamalıdır.

Allah'ı Antropomorfizm) (insan-tanrı) yanılgısına düşerek değerlendirmeye kalkmamalıdır. 

İşte size bu yazıyı da hazırlarken faydalanmış olduğum, bu konuyu ve daha fazlasını anlamak için faydalı olacak olan çeşitli bağlantılar:

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

“Rasûlüm! De ki: “Eğer kulluğunuz ve yakarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin ki?” (Furkan 25/77)

"İçinizden her kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, işte onların dünyaya ve âhirete yönelik tüm yaptıkları boşa gidecektir. Yaptıkları iyiliklerin faydasını bu dünyada da öte dünyada da göremeyeceklerdir. Onlar cehennem halkıdırlar ve sonsuza dek orada kalacaklardır." (Bakara, 2/217).

Rablerini inkâr edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu, derin sapıklıktır.
İbrahim 18

https://gencdergisi.com/13872-musluman-olmadigi-halde-iyi-olan-bir-kimse-icin-ahirette-kurtulus-mumkun-degil-mi.html

İyi biri olmanın tanımını kime göre yapacağız?

İyi Biriysem Namaz Kılmam Gerekir Mi | Nouman Ali Khan Türkçe Dublaj:

https://www.youtube.com/watch?v=0jszqWFa_G0
(Videoda geçen iyilik ayetine ulaşmak için tıklayınız Bakara Suresi - 177 . Ayet)

Edison cehenneme mi gidecek?


Cehennem Neden Ebedi? Feyyaz Tv 5 Video:
https://feyyaz.tv/category/cehennem-neden-ebedi

İslam’ı hiç duymayan kişinin durumu nedir?
https://feyyaz.tv/islami-hic-duymayan-kisinin-durumu-nedir.html

Kâfir neden cehennemde ebedi olarak kalacak?
https://feyyaz.tv/kafir-neden-cehennemde-ebedi-olarak-kalacak.html

Allah’a İmanın delilleri:
https://feyyaz.tv/category/yaratilis-delilleri

Allah'ı tanımak ve daha iyi anlamak için isimleri:
https://feyyaz.tv/category/allahin-isimleri

Ebedi Cehennem bu nasıl adalet? - Abdussamet Öztan
https://www.youtube.com/watch?v=8qiyRalT-ak

İyilik Yapan Ateistlerin Sonsuz Cehenneme Gitmesi Adalet Mi? - İçiyorsak Sebebi Var #1
https://www.youtube.com/watch?v=Nl_7KDYkpCk

Ateistler Neden Cehenneme Gidecek - Uğur Akkafa
https://www.youtube.com/watch?v=nusUxikSfhw

Kısacık Dünya Hayatı Yüzünden Sonsuz Cehennem Adalet Midir? - Çapraz Sorgu B16 l Sözler Köşkü
https://www.youtube.
com/watch?v=DaKjG1I6tgU

Feyyaz Tv'nin Youtube daki Videoları:
Kâfir neden cehennemde ebedi olarak kalacak?




Ailesi tarafından kötü yetiştirilmiş bir kişi ne kadar sorumlu?




İyiliğin hakiki sahibi kim?



Post a Comment

Daha yeni Daha eski