En'âm / 59. Ayet
Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; başkası onları bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O’nun bilgisi dışında dalından bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içindeki bir tek dâneyi, yaş ve kuru ne varsa her şeyi bilir. Bütün bunlar, gerçeği tüm netliği ile gösteren apaçık bir kitapta yer almaktadır.
Tevbe/51. Ayet
De ki: “Allah bizim için ne yazdıysa, başımıza gelecek ancak odur. O bizim Mevlâmız’dır. Mü’minler, yalnızca Allah’a güvenip dayansınlar.”
Hadid Suresi / 22. Ayet:
İster kıtlık, kuraklık, deprem gibi yeryüzünde meydana gelen bir musîbet olsun, ister hastalık, açlık, ölüm gibi kendi canlarınızda, onu daha biz yaratmadan önce o bir kitapta yazılıdır. Şüphesiz bu, Allah’a göre pek kolaydır.
Hadid / 23. Ayet
Elinizden giden şeylere üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle de şımarmayasınız diye böyle yaptık. Çünkü Allah, büyüklük taslayan ve insanlara karşı böbürlenen hiç kimseyi sevmez.
En'âm / 35. Ayet
Buna rağmen eğer onların imandan yüz çevirmeleri sana ağır geliyorsa, o halde şâyet güç yetirebileceksen yer altından bir tünel kazıyarak veya göğe bir merdiven dayayarak onlara bir mûcize getiriver de görüp inansınlar! Halbuki Allah dileseydi hepsini hidâyet üzere toplardı. Öyleyse sakın câhillerden olma!
Ra'd / 39. Ayet Allah dilediğini siler, dilediğini bırakır. Ana kitap O’nun katındadır.
+ALLAH HER ŞEYİ BİR ÖLÇÜYE GÖRE YARATMIŞTIR
> “Biz, her şeyi bir ölçüye göre
yarattık.” (Kamer suresi, 49. ayet. )
> O, yedi
göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göre
mezsin. Bir
kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? (Mülk suresi 3. ayet. )
>
‘•••O her şeyi yaratmış ve yarattığı O şeyleri
bir ölçüye göre takdir etmiştir. (Furkan 2.ayet.)
>
O, yaratıp şekillendiren, ahenk veren ve düzene
koyandır.( Ala:2.ayet.)
>
O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir/ Ala:3.ayet.)
>
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o,
eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece
gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. (Yasin:39-40.ayetler)
>
"Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte)dir. Yıldızlar ve
ağaçlar (Allah'a) secde ederler. Göğü Allah yükseltti ve dengeyi o koydu. Sakın
dengeyi bozmayın." (Rahman suresi, 5.-8.
ayetler)
« |
"Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan odur. Her biri bir yörüngede hareket etmektedir." (Enbiya suresi, 33. ayet) |
> "Gökten bir
ölçüye göre suyu indiren odur. Biz onunla (kupkuru), ölü bir memlekete hayat
veririz..." (Zuhruf suresi, 11. ayet)
> "Biz gökten
belli bir ölçüye göre suyu indirdik de (faydalanmanız için) onu yeryüzünde
tuttuk..." (Mü'minun suresi, 18. ayet)
> "Güneş de
yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, üstün ve bilen Allah'ın kanunudur." (Yâsin suresi, 38. ayet)
> "...Onun katında her şey bir ölçü (miktar)
iledir." (Rad suresi, 8. ayet)
Vücudumuzdaki ölçü ve denge
> "Seni yaratan, şekillendirip
ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan Allah'tır." (İnfitâr suresi, 7.
ayet)
Ölçünün bozulmaması
KADER VE EVRENDEKİ YASALAR
Sünnetullah
" ... Sen Allah'ın kanununda (Sünnetullah)
hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen Allah'ın
kanununda hiçbir sapma bulamazsın." (Fatır
suresi, 43. ayet.)
Fiziksel yasalar
>
Denizde dağlar gibi yüzen gemiler, O'nun varlığının delillerindendir. O,
dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar. Elbette bunda
çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. (Şura Suresi 32,33 ayet)
> "Onlara bir delil de gecedir ki biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de birden karanlığa gömülürler. Güneş de (bir delildir onlara) akar gider yörüngesinde. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın yaratmasıdır..." (Yasin suresi, 37, 40. ayetler)
> Görmez misin ki, Allah bulutları sevk ediyor, sonra açıklarını giderip onları bir araya getiriyor, sonra onları üst üste yığıp sıkıştırıyor. Bir de görürsün ki bunların arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlar büyüklüğünde bulutlardan dolu indiriyor da onunla dilediğini vuruyor, dilediğinden de onu öteye çeviriyor. O bulutlarda çakan şimşeğin parıltısı ise nerdeyse gözleri alıverecek! Nûr / 43. Ayet |
> "Güneş ve Ay belirli bir hesaba göre hareket etmektedir." (Rahman suresi, 5. ayet)
«
M O)
Biyolojik Yasalar
>
(Ey insanlar) Biz sizi bayağı bir sudan (meniden) yaratmadık mı? Sonra
onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk. Sonra da ona
ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz! (Murselat suresi 20-23. Ayetler.)
> Her
canlı ölümü tadacaktır. (Al-i İmran:185.ayet)
>
Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve
birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en
değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah
hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır. (Hucu-
rat:13.ayet)
> "O, insanı alaktan (embriyodan)
yarattı." (Alak suresi, 2. ayet)
> "Allah her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi
karın üstünde sürünür, kimi de iki
ayağı üstünde
yürür. Allah dilediğini yaratır." (Nur suresi,
45. Ayet)
> "Rüzgarları
da aşılayıcı olarak gönderip yukardan su indirerek sizi onunla suladık ...
"(Hicr suresi, 22. ayet.)
TOPLUMSAL YASALAR
> Sadece içinizden zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah azabı çetin olandır. (Enfal:25. ayet)
> Sizden önce(ki milletlerin başından) nice olaylar gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu bir görün. (Ali İmran 137. ayet)
> "Her toplumun (belirli) bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde onu ne bir an erteleyebilirler ve ne de bir an öne alabilirler." (A'raf suresi, 34. ayet)
> "Onlar yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmazlar mı?..." (Fatır suresi, 44. ayet) > Her bir insanın önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçi melekler vardır. Bir toplum, içinde bulundukları iyi hâli değiştirmedikçe, Allah, onlara olan nimetini değiştirmez. Fakat Allah, bir topluma kendi günahları yüzünden bir kötülük dilediği zaman, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onları, Allah’tan başka koruyacak kimse de bulunmaz. (Ra'd Suresi 11. Ayet)
(“Koruyucu Melekler” için ayrıca En’âm sûresinin 61. âyetine bakınız)
|
>
“Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur;
kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr,
başkasının günah yükünü üstlen- mez...”(isra suresi
15. Ayet )
> “Başınıza gelen
herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir...” (şura suresi 30.ayet)
> “Biz
ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?” (Beled
suresi 10. Ayet )
> “Şüphesiz biz
ona (doğru) yolu gösterdik, ister şükredici olsun ister nankör.”( İnsan suresi 3. Ayet)
> “Kim zerre
miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.”
(Zilzâl suresi, 7 ve 8. ayetler.)
> “Allah her
şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır)
kendine, yapacağı (şer) da kendinedir...”(Bakara
suresi 286 ayet)
>
‘Artık kim doğru yola gelirse ancak kendisi için gelecektir. Kim de
saparsa o da ancak kendi aleyhine sapacaktır-’ (Hud
suresi 108. Ayet.)
İNSANIN ÇABASI: EMEK VE RIZIK
> “Allah,
gökleri ve yeri yerli yerince yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre
karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez.” (Câsiye
suresi, 22. ayet.)
> “Bilsin
ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur ve çalışması da ileride
görülecektir. Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.”(necm suresi 39-41 ayetler)
> “...
Ben, erkek olsun kadın olsun ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan
hiçbir kimse
nin yaptığını boşa
çıkarmayacağım...”(Al-i imran suresi 195. Ayet )
> Allah
bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik
kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Bakara
suresi 286. ayet)
> Orada
hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler
meydana getirdik. (Hicr:20. ayet)
> Yeryüzünde kımıldayan bütün canlıların rızkı yalnızca Allah’a aittir. Allah, her canlının anne karnından başlayıp devam eden hayat yolculuğunun her basamağında uğrayacağı menzili, orada kalacağı süreyi ve bu basamağın sonunda emânet bırakılacağı yeri de bilir. Bütün bunlar, apaçık ve açıklayıcı-ayrıştırıcı bir kitapta kayıtlıdır. Hûd / 6. Ayet
> ...
Yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın ... "(Cuma suresi 10. ayet)
> Yeryüzünde
bulunan her canlı yok olacak. Ancak azamet zatı baki kalacak.” (Rahmân suresi, 26, 27. ayetler.)
> “Gökleri,
yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir
süre için yarattık ...” (Ahkaf suresi 3. Ayet)
> “O, sizi çamurdan yarattı, sonra ömrünüze belirli bir süre tâyin etti. O’nun katında belirlenmiş bir ecel daha vardır. Siz ise hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.” (En’am suresi 2. Ayet )
> Önceden belirlenmiş bir yazgıya göre Allah izin vermedikçe hiç kimsenin ölmesi mümkün değildir. Kim yaptığı iş karşılığında bu dünyanın nimetlerini isterse, ona istediğini veririz; kim de âhiret mükâfatını isterse ona da istediğini veririz. Biz, şükredenleri mükâfatlandıracağız. (Âl-i İmrân / 145. Ayet)
> Eğer Allah insanları zulümleri sebebiyle hemen cezalandırsaydı, yerin üzerinde kıpırdayan hiçbir canlı varlık bırakmaz hepsini yok ederdi; fakat onları belli bir süreye kadar ertelemektedir. Süreleri dolduğu zaman artık onu ne bir an geciktirebilirler, ne de bir an öne alabilirler. Nahl / 61. Ayet
>
Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize
döndürüleceksiniz. (Ankebut s.57 ayet )
>
Hiçbir kimse Allah'ın izni olmadan ölmez— (Al-i imran s 57 ayet)
> Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler. (Araf:34. ayet)
SAĞLIK VE HASTALIK
> "Sizden
kim huzuru yerinde, bedeni sağlıklı ve günlük yiyeceği de yanında olarak güne
başlarsa sanki dünya nimetleri ona verilmiş gibidir." (Hz. Muhammed s.a.v.)
>
"Ey Allah'ın kulları! Tedavi olunuz. Allah,
verdiği her hastalığın şifasını da yaratmıştır. Fakat bunu bazıları bilir,
bazıları bilmez." (Hz. Muhammed s.a.v.)
BAŞARI
VE BAŞARISIZLIK
> “••• Ben
sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam ancak Al
lah’ın yardımı iledir. Yalnız ona dayandım ve yalnız ona döneceğim.” (Hûd suresi, 88. ayet.)
TEVEKKÜL
>
“...Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a
dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” (Al-i imran suresi 159 ayet)
>
“...Kim Allah’a güvenirse o, ona yeter...” (Talak suresi 3. Ayet )
> Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Mü'minler yalnız Allah'a tevekkül etsinler. (Tegabun suresi 13. ayet)
Tevekkül İle İlgili Diğer İçeriklere Ulaşmak İçin Tıklayınız:
https://ahmethamdiayyildiz.blogspot.com/2024/03/tevekkul-caba-ve-sabr.html
AYETEL
KÜRSİ
ANLAMI |
>
Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla
Allah, ondan başka tanrı yoktur; o, hayydır(hayat sahibidir ve hayat
verendir), kayyumdur(her şeyi ayakta tutandır, her şeyin kaynağı odur).
Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi
onundur. İzni olmadan onun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının arkalarındakini
(yaptıklarını, geçmişlerini) ve önlerindekini (yapacaklarını, geleceklerini)
bilir. (Ona hiçbir şey gizli kalmaz.) Onun bildirdiklerinin dışında insanlar
onun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. Onun kürsüsü(gücü ve
hükümranlığı) gökleri ve yeri kuşatır, onları koruyup gözetmek kendisine zor
gelmez; o, yücedir, büyüktür. (Bakara suresi 255.
Ayet)
HZ.
MUSA (a.s)
>
“Bu iki mucize Firavun ve adamlarına karşı
Rabbinin iki delîlidir. Doğrusu onlar yoldan
çıkmış bir
millettir. Firavun’a git, doğrusu o azmıştır.” (Kasas
sûresi: 32-33)
>
" ... Onu emzir, başına bir şey gelmesinden
korktuğun zaman onu denize (Nil'e) bırak,
korkma, üzülme.
Çünkü biz onu sana döndüreceğiz ve onu peygamberlerden kılacağız ... " (Ka- sas suresi, 7. ayet.)
> “İkiniz beraber Firavun’a gidin, çünkü o sınırı çok aştı. Yine de ona söyleyeceklerinizi yumuşak bir üslûpla söyleyin, ola ki aklını başına toplar veya içine bir korku düşer.” (Tâhâ suresi, 43-44. ayetler.)
> “•Seni kardeşinle destekleyeceğiz ve size öyle bir güç vereceğiz ki, bu sayede size erişemeyecekler, mucizelerimizle siz ve size tâbi olanlar üstün geleceksiniz.” (Kasas suresi, 35. ayet.)
TÜM YASALAR ALLAH'IN VARLIĞINI GÖSTERİR
16.Nahl, 9: Yolu doğrultmak Allah’a aittir, kimi (yollar) ise eğridir. Eğer o dileseydi, sizin tümünüzü elbette hidayete erdirirdi.
16.Nahl, 10: Sizin için gökten su indiren O’dur; içecek ondan, ağaç ondandır (ki) hayvanlarınızı onda otlatmaktasınız.
16.Nahl, 11: Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir topluluk için İŞARETLER vardır.
16.Nahl, 12: Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için İŞARETLER vardır.
16.Nahl, 13: Yerde sizin için üretip türettiği çeşitli renklerdekileri de (faydanıza verdi). Şüphesiz bunda, öğüt alıp düşünen bir topluluk için İŞARETLER vardır.
16.Nahl, 14: Denizi de sizin emrinize veren O’dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs eşyaları çıkarmaktasınız. Gemilerin onda (suları) yara yara akıp gittiğini görüyorsun. (Bütün bunlar) O’nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.
16.Nahl, 15: Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.
16.Nahl, 16: Ve (başka) İŞARETLER de (yarattı); onlar yıldız(lar)la da doğru yolu bulabilirler.
30.Rum, 20: Sizi toprak bileşenlerinden yaratmış olması, O’nun İŞARETLERİNDENDİR; sonra siz, (yeryüzünün her yanına) yayılmakta olan bir beşer (türü) oldunuz.
30.Rum, 21: Onda huzur bulasınız diye, size kendi aranızdan eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O’nun İŞARETLERİNDENDİR. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten İŞARETLER vardır.
30.Rum, 22: Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O’nun İŞARETLERİNDENDİR. Şüphesiz bunda, bilenler için gerçekten İŞARETLER vardır.
30.Rum, 23: Geceleyin ve gündüzün uyumanız ile O’nun lutfündan (geçiminizi temin için rızkınızı) aramanız, O’nun İŞARETLERİNDENDİR. Şüphesiz işitebilen bir kavim için gerçekten İŞARETLER vardır.
30.Rum, 24: Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de, O’nun İŞARETLERİNDENDİR. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten İŞARETLER vardır.
30.Rum, 25: Göğün ve yerin O’nun buyruğu doğrultusunda durması da, O’nun İŞARETLERİNDENDİR. Sonra sizi yerden (toprağın altından) bir (kere) çağırma ile çağırdığı zaman, hemencecik siz (bir de bakarsınız ki) çıkarılmışsınız.
45.Casiye, 3: Şüphesiz, hakka inananlar için göklerde ve yerde nice İŞARETLER vardır.
45.Casiye, 4: Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için İŞARETLER vardır.
45.Casiye, 5: Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya aykırılığında), Allah’ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgârları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için İŞARETLER vardır.
45.Casiye, 6: İşte bunlar, Allah’ın İŞARETLERİDİR; sana bunları hak olmak üzere okuyoruz. Öyleyse onlar, Allah’tan ve O’nun a İŞARETLERİNDEN sonra hangi söze iman edecekler?
51.Zariyat, 20: Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için İŞARETLER vardır.
51.Zariyat, 21: Ve kendi iç dünyanızda da. Yine de görmüyor musunuz?
51.Zariyat, 22: Gökte rızkınız vardır ve size vaat olunmakta olan da.
51.Zariyat, 23: İşte, göğün ve yerin Rabbine andolsun ki, şüphesiz, o (size vaat edilen) sizin (aranızda) konuştuklarınız kadar, elbette kesin bir gerçektir.
Ayrıca Kader İle ilgili ayetlerin meal ve tefsirlerine ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:
https://www.kuranvemeali.com/kader-ile-ilgili-ayetler
8. Sınıf 1. Ünite Ana Ders Planı - Kader ve Kaza İnancı'na Dönmek İçin Tıklayınız:
https://ahmethamdiayyildiz.blogspot.com/2022/10/8-snf-1-unite-ana-ders-plan-kader-ve.html
Yorum Gönder