2014 yılında Almanya'ya gittiğimizde hazırladığım Hristiyanlık ve İslam Şeriati hakkında sorum:
"Hristiyanlık'ta şeriat yoktur." Dediler
O zaman onlar için din nedir? Hristiyanlık nedir? Mistik şeylere inançtan ibaret bir şey midir?
Cezalandıran, hesap soran, cennet ya da cehenneme atan bir Tanrı yoktur. İnsan üzerinde bir etkisi yoktur" dendi.
Hristiyanlığın O zaman Deizm den farkı ne kalıyor? Ve Tanrı herkesi affediyorsa, Îsâ tüm insanlık yerine bir bedel ödediyse neden günah çıkarıyorlar o zaman?
Ceza neden vardır? Sadece Kişi hatasının bedelini ödesin diye mi, zarar verdiği kişinin intikamının alınması için mi yoksa yanlışların olmaması caydırıcı olması için mi?
İslam da ki ceza sistemi bunun tamamını kapsar.
Avrupa da cezaların caydırıcı olduğunu ve insanların kurallara çok riayet ettiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra caydırıcı cezaLarı olmayan ülkelerde ise ceza evlerindeki doluluğun ve sirkülasyonun sürekli olduğunu görürüz.
İslam Caydırıcı ceza vermekle toplumun diğer insanlarının da bu hataya düşmesini, kötülüklerin toplumda yayılmasını engellemekte ve bu gibi bu önlemlerle diğer insanları da koruma altına almaktadır. İslâmda toplum bireyden önce gelir. davasının önüne geçer.
Bütün dinleri anneler gibi görebiliriz. Bütün dinler de anneler gibi Çocuklarının iyiliğini ister bunun için onları yetiştirir, kötülüklerden ve ona gelebilecek zararlardan korur, Sever, okşar, merhamet eder, bir hata yaptığında da kızar.
"Özgürlükler ülkesinde ve 21. Yy'da yaşıyoruz. Modern ve Çağdaş bir zamanda(!). Kırmızı ışıkta durmak da ne demek?! Kimse benim kırmızıda durma özgürlüğüme karışamaz! İstediğim yolda istediğim zamanda Geçme özgürlüğüne sahibim. Buna hiç kimse kısıtlama getiremez! Liberal, Özgürlükçü ve çağdaşşş bir ülkede yapıyoruz!"
1.1 İslâm’ın hırsızlık suçuna karşı koyduğu ceza, yüzeysel ve tek taraflı ele alınmış, ağır ve ilkel olduğu iddia edilegelmiştir. Halbuki, İslâm dışı sistemlerdeki cezalar hırsızlık olaylarını azaltmamış, aksine, hapishanede bu kötü fiilin inceliklerini de öğrenerek çıkanların çoğu aynı işe devam etmiş ve bu kervana katılan yenileriyle daha da artmıştır. İslâm, yalnız ceza veren bir nizam değildir. İslâm dini müslüman topluma, servetin dağılımında adaleti, terbiyeyi, sağlıklı yaşama ve yeterliliği garanti eder. Her ferdin yemesi, içmesi, giyinmesi ve evlenip bir yuva kurması devlet üzerindeki hakkıdır. Fertlere çalışma imkânı sağlar, fert de ihtiyaçlarını temin eder. Eğer işsizlik veya araçsızlık sebebiyle çalışamıyor, yahut geçici veya dâimî olarak çalışma kudretini kaybetmiş, ya da kazancı kâfî gelmiyorsa, devlet onun ihtiyacını çeşitli fonlardan (zekât vs.) karşılar, kimseye muhtaç etmez. Ayrıca İslâm (devlet olarak da) insanın hem ahlâkını ve vicdanını eğitip terbiye eder hem de hırsızlık içgüdüsünü yok eder, helal kazanca yöneltir, hırsızlığa giden yolları kapatır. Bütün bunlardan sonra aklı başında, ergen bir kişi özel düşüncesini gerçekleştirmek için hakkı olmayan ve korunan bir malı çalmışsa, artık ona bir mazeret yoktur. Bundan dolayı cemiyeti kurtarmak ve ferdî mülkiyeti korumak için ibret olması bakımından sağ el bilekten kesilir. Yoksa zalimlere acımak, mevki ve şöhretinden dolayı cezayı hafifletmek; hem mazlumlara hem çalışanlara ihanet ve hakaret olur. Belirlenmiş bir miktardan aşağı veya bekleyince bozulacak cinsten şeyleri çalanın ve bu gibi şeyleri çalmaktan başka çaresi olmayan muhtacın eli kesilmez. Yakalanıp mahkemeye intikal etmeden malı sahibine iade edip tevbe edenin de eli kesilmez. Bütün bunlar bir tarafa, İslâm tarihinde el kesme cezasının vukuu da çok azdır. Böylece Allah, kısasla canları, hırsızlık diyeti ile de malları korumuştur. Ancak bu âyet, hırsızlığa alışmışları ve büyük vurguncuları rahatsız etmiştir. [bk. Buhârî, “Hudûd”, 11; Seyyid Kutub, IV, 225-230; Mehmed Vehbi, III, 1215-1217; Udeh, IV, 439-449]
SORUNUN AÇIKLAMASI
Dünya üzerindeki bütün dinlere baktığımızda çoğunun monoteizmi yani tevhid inancını anlattığı ve hepsinin güzel ortak değerler öğütlediği görülüyor. Hristiyanlık'ta da, İslâm'da da diğer dinlerde de kadınlara iyi davranılması, hırsızlık yapılmaması gibi toplum ve birey için güzel şeyler öğütleniyor.
Fakat islâma baktığımızda diğer dinlerden farklı olarak sadece iyiyi öğütlemekle kalmayıp toplumsal ve bireysel yönlendirmelerle, iyi şeylere ulaşmak için izlenilmesi gereken yolun da gösterildiğini görüyoruz. Büyük Günahı yanında ona götüren küçük Günahlar da haramdır. Yani İslam ahlakı ve şeriati dediğimiz toplumun ve bireyin lehine olan bir sistem var. Bu insanın doğumundan, ölümüne kadar, hayatın her alanını ve anını kapsayan, insan hayatında her an geçerlilikte ve yürürlükte olan bir şeydir.
Biz Müslümanlar Allah'a karşı sorumlu olduğumuzu, ona hesap vereceğimizi; toplumsal ve bireysel huzurun islam ile sağlanılabileceğini bildiğimiz ve buna inandığımız için islam şeriati ve ahlakına sadık kalmaya, görevlerimizi yerine getirmeye kısacası Müslüman olmaya gayret ediyoruz.
Bu şeylere örnek vermek gerekirse
İslam'da da hırsızlık yasaktır ve Hırsızlığın yok edilmesi için fitre, sadaka ve zekat sistemi vardır ayrıca bunun yanında da caydırıcı ceza sistemi var.
Toplumun, ahlakın, neslin korunması için zinayı yasaklıyor ve zinaya götüren kadın erkek ilişkilerinde harama bakmama, harama dokunmama, dışarıda sexi(çekici) olmama hem erkek hem de kadınlar için tesettürlü olma, iffetli olma gibi zinayı engelleyen iyiye götüren yolları da gösteriyor.
Fakat gördüğüm kadarıyla burada kız erkek ilişkileri aşırı derecede rahat ve giyim konusunda insanlar aşırı derecede serbestler.Hristiyanlık'ta Tesettür gibi sadece rahibelere has bir durum gibi görünüyor.
Başka bir örnek İslâmda sağlığa ve bilince zararlı olduğu için alkol, içki içmek haramdır ve yasaktır. Bizler Alkol almaktan uzak dururuz. Ama burada gözlemlediğim kadarıyla sudan daha çok alkol tüketilmekte.
SORU
Dün Hristiyanlık'ta hesap soran, cezalandıran bir Tanrı olmadığı söylendi ki bu da yine dün söylediğiniz gibi "Hristiyanlık Şeriatinin" olmamasının doğal bir sonucudur.
Fakat merak ettiğim Hristiyanlık'ta sevap günah, haram helal, mahrem namahrem gibi kavramlar var mıdır yok mudur?
Hristiyanlık şeriati ve ahlakı nedir? Ve bunun için Hristiyanlık'ta, incil okumak ve pazar günleri kiliseye gitmekten başka toplumsal ve bireysel bağlamda neler var, neler yapılıyor?
Matta İncili 5-bab 17.
Yorum Gönder