Hz.
Adem ve Havva
Hz. Adem yaratılan İlk insan ve ilk peygamberdir.
Topraktan yaratılmıştır.
Eşi Hz. Havva en çok bilinen çocukları Habil ile Kabil'dir.
İlk İnsan, İlk Peygamber Hz. Adem | Peygamberlerin Hayatı
Alim Çocuk
TRT DİYANET TV - Kısas-ı Enbiya - Hz. Adem 2.Bölüm
Kur'an Time
BAŞLIYORUZ | Hz Adem (as) Kıssası ve Dünyaya İndiriliş | Tanıtım ve Girişx
Hz Adem'in (as) Kader ve İrade Anlayışı | YERYÜZÜNDE BİR HALİFE - Hz Adem | Bakara
Meleklerin insanlardan önce cinlerle olan tecrübesi | YERYÜZÜNDE BİR HALİFE | Bakara :30
SpaceX ve Hz Adem | Hz Adem (as) ile tanıştığımızı biliyor muydunuz? | YBH | Bakara Suresi: 31
Meleklerin arasında gizlenen şeytan | Yeryüzünde Bir Halife - Hz Adem (as) | Bakara Suresi: 31-33
Hz Adem'e secde emri ne manaya geliyor? | Yeryüzünde Bir Halife - Hz Adem (as) | Bakara Suresi:34
Hz Adem (as) yeryüzüne gönderiliyor | Yeryüzünde Bir Halife - Hz Adem | Bakara Suresi: 35-36
Mitoloji, Kuran, Kitab-ı Mukaddes, İnsan ve Tanrı
Hz. Adem'in (as) Tüyler Ürperten İnanılmaz Hayatı
Hz. Adem'in (as) İnanılmaz Hayatı Ve Çocuklarının Çaprazlama Evliliği | Mehmet Yıldız
Hayalhanem
Hz. Adem Cennetten İnişi İmtihan ve Metaforlar
Hani, Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar, "Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz." demişler, Allah da, "Ben sizin bilmediğinizi bilirim" demişti. ﴾30﴿
Allah Adem'e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, "Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin" dedi. ﴾31﴿
Melekler, "Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin" dediler. ﴾32﴿
Allah şöyle dedi: "Ey Adem! Onlara bunların isimlerini söyle." Adem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, "Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?" dedi. ﴾33﴿
Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu. ﴾34﴿
Dedik ki: "Ey Adem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." ﴾35﴿
Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, "Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır" dedik. ﴾36﴿
Derken, Adem (vahiy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz o, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır. ﴾37﴿
"İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir" dedik. ﴾38﴿
İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿
Allah’ın meleklere “yeryüzünde bir halife yaratacağım” demesi bizim zaten yeryüzü şartlarında ve dünyada yaşayacağımızı göstermektedir.
Hz. Adem’e isimleri öğretmesi, insanın her şeyi isimlendirme yeteneğine sahip olacağı ve isimleri öğrenebileceği,
Hz. Adem’e secde emri verilmesi insanın meleklerden bile üstün olabileceği,
Hz. Adem’i ilk başta cennete koymasının insanın asıl yerinin cennet olduğu ve dünyada herkesin o cenneti (rahatı, huzuru, saadeti) arayacağını ancak Allah’tan başka kul olduğu ya da bağımlısı olduğu hiçbir şeyde bulamayacağını,
Allah’ın Cennette onları yasak ağaç ve meyveye yaklaşmaması ile imtihan etmesi onların irade ve sorumluluk sahibi olan varlıklar olduğunu,
Hz. Adem ile Hz. Havva’nın iki çeşit yasak ve serbest ağaçların olması insanın dünyada seçim yapabilecekleri helal ve haramların olacağını, (Genç bir erkek için kızlar, kızlar için erkeklerin ve hemcinslerinin beğenisi, tüccar için faiz, evlenenler için ailesi, memur için makam, masa, kasa, nisa gibi imtihanlar, kibir, gıybet, küfür, ahlaksızlık gibi sayılı haramlar…vs)
Yasak Meyve dünyada haramların bizi cezbedecek şekilde olmasını,
Şeytanın onlara verdiği sonsuzluk vesvesesi bizi dünyada Allah’ın istediği gibi yaşarsak eksik kalacağımızı helallerin ve ibadetlerin zor gelmesini ya da dünya lezzetlerinden mahrum kalacağımızı, ama haram işlersek farzları terk edersek hayatımızın daha güzel ve sonsuz lezzet içinde olacağını,
Hata yapmaları insanın bu hataya görmediği duymadığı bir varlık tarafından çok kolay meyledip düşürülebileceği,
Üzerlerinin açılması insan dünyada farzı terk ettiğinde ya da bir haram işlediğinde utanılacak bir duruma düşeceği sıkıntılı bir hayatının olacağı,
Cennetten dünyaya gönderilmeleri dünyada işlenen haram ve günahların cennetten uzaklaşıp daha kötü bir yer olan cehenneme sürükleyebileceğini, yaptıklarımızın bir sonucunun olacağını,
Pişman olmaları ve af dilemeleri; insanın düştüğü bir günah karşısında sorumluluğu başkalarına atmaması, sorumluluk alması ve af dilemesi gerektiği, harama devam etmemesi gerektiğini,
Allah’ın onları affetmesi; insanın dünyada gerçekten pişman olduğu ve terk ettiği günahları Allah’ın affedeceğini,
Şeytanın ise suçu Allah’a atmasıyla kibirlenmesi yüzünden ebedi olarak lanetlenip Allah’ın huzurundan kovulması insanın kendi iradesi ile düştüğü haramlarda kaderi ya da Allah’ı suçlayabileceği, günahta devam ederek kibirlenebileceği ve bunun sonucunda Şeytan’a benzeyeceği, sonunun ise şeytanla aynı olacağını göstermektedir.
Secde yalnız Allah’a yapılacağına göre, Meleklerin Hz. Adem’e secdesini nasıl değerlendirmeliyiz?
Yaratılış yönünden şeytanla melekler arasında nasıl bir münasebet(ilişki) vardır?
Cenab-ı Hak insanı kuru bir çamurdan, cinleri ateşten, melekleri de nurdan yaratmıştır. Yaratılışta ilk sırayı melekler, sonra cinler, ondan sonra da insanlar almıştır. İlk yaratılan insan, aynı zamanda ilk peygamber Adem Aleyhisselamdır.
Cenab-ı Hak, Hz. Adem’i yarattığında meleklerin ona secde etmelerini emretti. Bütün melekler secde ettiği halde İblis secdeden kaçındı. Bundan sonra da kıyamete kadar şeytanlığını devam ettirmek için Allah’tan izin istedi. İsteği kabul edilince de insanları hak yoldan çıkarmaya devam etti. meleklerin Hz. Adem’e secde etmeleri gaybi bir mesele olduğu halde hadisenin seyri ve şekli hakkında tefsirlerimizde bazı izahlar bulunmaktadır. Ebu’s-Suud’un izahlarına göre, İblis meleklerle birlikte yaşıyordu, onlar gibi ibadet ediyordu. Secde emri gelince İblis meleklerden ayrıldı. İkinci bir görüşe göre, meleklerin bir cinsi vardır ki, doğup büyürler, bunlara cin denir. İblis de işte bunlardandı. Başka bir görüşe göre, secde emri bütün cinlereydi. Fakat Cenab-ı Hak melekleri zikretmekle cinlere de hitap etmiş olmaktadır. Böylece sadece melekler değil, bütün ruhani varlıklar secde ile emredilmiştir.(1)
Cin hakkında iki görüş vardır:
1. Bütün ruhani varlıklara cin denir. Bu durumda melekler ve şeytanlar cin mefhumunun içine girerler. Böylece melek ile cin arasında hem umumi, hem de hususi manada bir durum vardır. Her melek cindir; fakat her cin melek değildir.
2. Cin ruhani varlıkların bir kısmına denir. Çünkü ruhaniler üç kısımdır:
a. İyiler: melekler.
b. Kötüler: Şeytanlar.
c. Hem iyisi, hem de kötüsü bulunanlar: Cinler.
Safvetü’t-Tefasir’de verilen bilgiye göre:
1. İblis meleklerden değildir.
2. melekler masum varlıklardır, hiçbir zaman Allah’a asi olmamışlardır. Halbuki, İblis secde etmemekle Allah’a karşı gelmiştir.
3. melekler nurdan, İblis ateşten yaratılmıştır.
4. melekler doğup üremezler, halbuki İblis ürer ve çoğalır. Kehf Sûresinde geçtiği gibi “İblis cinlerdendir.”(2)
İbni Abbas’tan gelen bir rivayete göre, bazı müfessirler, “şeytan tabiri” insanların ve cinlerin sefih ve fitnekar kısmına denildiği görüşündedirler. Cinlerden olan şeytanlar var olduğu gibi, insanlardan olan şeytanlar da vardır.
Meleklerin Adem Aleyhisselama secde ediş şekline gelince; emredilen bu secdenin Hz. Adem’e ibadet niyetiyle yapılmadığı açıktır. Çünkü Allah’tan başkasına ibadet etmek şirktir. Hz. Adem, yeryüzünün halifesi olunca, meleklerin ona secdesi bu halifeliği kabul etme yani ona biat etme şeklinde olmuştur. Bu hal, Hz. Adem’e bir hürmet olmakla beraber, esasta Allah’a yapılan bir ibadettir.
Nitekim, eski ümmetlerde selamlaşma, ibadet kasdı olmaksızın, yere kapanarak secde etme şekilde vaki olmuştur. Mesela, Yusuf Aleyhisselamın kardeşlerinin kendisine secde etmeleri bir tazim ve saygıdan ibarettir
Bunlarla beraber, meleklerin Hz. Adem’e secde etmelerinin ibadet manasına alınması da mümkündür. Bu durumda secde edilen gerçekte Cenab-ı Haktır. Hz. Adem ise bu secdede kıble vazifesi görmüştür. Dolayısıyla secde yine doğrudan doğruya Allah’a yapılmıştır.(3)
Diğer taraftan, Cenab-ı Hak melekleri Hz. Adem’e secde ettirmek sûretiyle kainatın insana boyun eğdiğini göstermiş; İblis’in ona karşı üstünlük davasında bulunmasını zikretmekle de, insanlığın maddi ve manevi gelişmesinde şeytanların ne kadar büyük bir engel teşkil edeceklerine onların dikkatini çekmiştir.
Kaynaklar
1. Tefsir-i Ebu`s-Suûd, 1:87.
2. Safvetü`t-Tefasir, 1:52.
3. Hülasatü`l-Beyan, 1:97.
İblis'in İnsan Irkına Olan Nefreti [Nouman Ali Khan] [Türkçe Seslendirme]
Şeytan nasıl saldırır? [Nouman Ali Khan] [Türkçe Seslendirme]
Şeytan Nasıl Tuzak Kurar? [Nouman Ali Khan] [Türkçe Seslendirme]
Şeytan Kalbe Girince [ Nouman Ali Khan ] [ Türkçe Seslendirme ]
Şeytan Kalbe Girince - 2 [Nouman Ali Khan] [Türkçe Seslendirme]
Şeytanın En Büyük Saldırısı - Nouman Ali Khan [Türkçe Altyazılı]
İbrahim Kalın - ''Tarihte İlk Irkçı Şeytandır.''
Yorum Gönder