Giriş: Adalet ve eşitlik, toplumsal düzeni sağlayan iki temel kavramdır. Ancak bu iki kavram aynı anlama gelmemektedir. Adalet, hak sahibine hakkını teslim etmek anlamına gelirken, eşitlik herkesin aynı koşullara sahip olması anlamına gelir. Adaletin zıddı zulüm, eşitliğin zıddı ise ayrımcılıktır.
Adaletin Önemi: Adalet, bireylerin haklarını koruyarak toplumsal huzuru ve güveni sağlar. Geciken adalet, adalet değildir. Bir toplumda adalet sağlanamazsa, zulüm artar, suçlar çoğalır ve huzursuzluk yaygınlaşır. Adaletin olmadığı yerlerde anarşi ve bozgunculuk baş gösterir. İslami hukuk sistemi, suçları oluşmadan önlemeyi amaçlayan sedd-i zerai prensibi ile toplumsal huzuru sağlamak için tedbirler geliştirmiştir.
Adalet ve Eşitlik Arasındaki Fark: Her eşitlik adalet değildir. Eşitlik, herkese aynı hakları tanırsa da bazen kişisel farklılıklar ve durumlar göz önüne alınmadığında adaletsizliğe yol açabilir. Örneğin, hastanede bir hastaya ihtiyacından fazla narkoz verilmesiyle felç kalması, tıbbi bir hata olup adaletsiz bir durumu gösterir. Ancak bu hata telafi edilmediği için adalet sağlanmamış olur.
Kadın ve Erkek Eşitliği: Kur'an'ın Nisa 32. ayeti, kadın ve erkeğin biyolojik ve sosyal farklılıklarına dikkat çeker. Temel haklar konusunda insanlar eşittir ancak detaylarda adil bir düzenleme gereklidir. Toplumun yapısı gereği kadın ve erkeğın görevleri farklılık gösterebilir ancak bu farklılıklar adaletsizlik anlamına gelmez.
Adaletin Gerçek Hayatta Uygulanması: Adaletin gerçek hayatta nasıl uygulanmadığına dair yaşanmış örnekler üzerinden düşünelim:
- Hukuki Yetersizlik: Simav'da çalınan motorun bulunmasına rağmen, zarar gören tarafın hakkını alamaması.
- Tıbbi Hata: Hastanede doktorun hatasıyla felç olan bir hasta, mağduriyetine rağmen hakkını alamıyor.
- Dolandırıcılık: Teknolojinin günümüzde ulaştığı noktaya rağmen, banka dolandırıcılığının çözülememesi.
- Eğitim Kurumlarındaki Adaletsizlik: Bir öğretmene yapılan haksızlıklar ve devletin yeterli adalet mekanizmasını işletmemesi.
Toplumda Adaletin Sağlanması:
- Suçun iun i\u015llendikten sonra cezalandırılması yerine, suçu önleyici tedbirlerin alınması.
- Mazlumu koruma altına almak ve zararını tazmin etmek.
- Adalet mekanizmasının hızlı ve etkili işlemesi.
- Hukukun herkese eşit ve adil bir şekilde uygulanması.
Sonuç: Adalet, bir devleti ayakta tutan en önemli unsurdur. Bir devlet adaletle yükselir, zulümle yıkılır. Gerçek adalet, suç oluştuktan sonra değil, oluşmadan önce sağlanan adalettir. İnsanlar, hukuk sistemine güven duymadıklarında, anarşi ve toplumsal çöküş başlar. Bu nedenle adaletin sağlanması, göz ardı edilemeyecek bir gerekliliktir.
Adalet mi daha önemlidir eşitlik mi?
Ana haklar konusunda erkek ve kadın eşittir. Ama ayrıntılarda adidir.
Türkiye adaletli bir ülke mi?
Adalet sizce nasıl sağlanmalı? Adaletin sağlanması için adil ve huzurlu bir toplum oluşması için ne gerekir?
Adalet: Hak sahibine hakkını teslim etmektir. Adaletin zıddı zulümdür. Geciken adalet adalet değildir. Adaletin devletler tarafından sağlanamadığı toplumlarda anarşi (bozgunculuk) zulüm başlar, cinayetler ve suçlar artar. Huzursuzluk ve güvensizlik topluma hakim olur. Eşitlik her zaman adalet anlamına gelmez. Ayet eklet.
Adil bir toplumda suç işleyen suça meyleden ve cezalandırılan insan sayısı azdır. Günümüzde ise hapishaneler ve vergiler yetmiyor artık. İslam koyduğu hüküm ve kanunlarla suçları daha ortaya çıkmadan önlemek amacıyla sedd-i zerai gibi tedbirlerle önleyici hukuk inşa etmiştir.
Adalet bir suç oluştuktan sonra cezalandırmak değildir. Gerçek adalet suçu önleyen adalettir. Zalime merhamet etmek mazluma zulümdür.
Erkek Kadın eşitliği. Nisa 32
Rum 41 İnsanların kendi adaletsizliği ve bencilliği
(Merkezi ne İslamı ve insanı almayan tam tersine çıkarı ve parayı alan kapitalist ve seküler düzendeki Adalet örneği):
(Instagram: @denizyardimm
"Allah Adil Değil" Diyen Agnostik ile Müslüman Gencin Tartışması (İman Etti Mi?) Sokak Röportajı
https://www.youtube.com/watch?v=rCkAL5-N1VI
Yorum Gönder